Türkiye Başak Cengiz’e ağlıyor! Arkadaşının paylaşımı yürekleri dağladı

Ataşehir’de 28 yaşındaki Başak Cengiz yolda yürürken hiç tanımadığı Can Göktuğ Boz (27) tarafından samuray kılıcıyla vahşice öldürüldü. Can Göktuğ Boz, ifadesinde evden çıkarken birini öldürmeyi planladığını, erkeğin kendisine karşı koyma ihtimaline karşılık bir kadını öldürmeye karar verdiğini söylediği öğrenildi. Başak Cengiz’in ardından sosyal medyada tepkiler yükseldi. Siyasilerden sanatçılara birçok kişi sosyal medya hesabından tepkisini dile getirdi.

Ataşehir’de vahşice katledilen Başak Cengiz’in arkadaşı Hasan Azad Ok adlı sosyal medya kullanıcısı yaptığı paylaşımda, “Canım arkadaşım. Evlenme teklifi aldığın sonraki gündü. Kabullenemiyorum böyle bir ölümü. Hiç bir şey yokken tanımadığın biri tarafından öldürülmek. Çok çok zoruma gidiyor. Kafayı yedirtiyor insana. Bu ölüm senin gibi neşeli bir insana hiç yakışmadı. Allah rahmet eylesin.” ifadelerini kullandı.
Hasan Azad Ok, “Bir hiç uğruna gitti arkadaşım. Kabul etmek istemiyorum. Çok zoruma gidiyor. Akli dengesi olmayan bir insan tek başına evde yasamaz yasayamaz! Keyfi yapılan bir cinayettir bu. Akli dengesi yok diyemezsiniz.” dedi.
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Başak kızım… Çok üzgünüz, çok öfkeliyiz.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce: Kadınları canilerin açık hedefi yapan bu adaletsiz düzen değişmelidir. Mimar Başak Cengiz 28 yaşında, hayatının baharında bir evladımızdı. Onu hayattan, sevdiklerinden ruh hastası bir cani kopardı. Kızımıza Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabır dilerim. Mekanı cennet olsun.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: Vefat haberiyle yüreğimizi yaralayan #BaşakCengiz kızımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Ne yazık ki; artan şiddet-cinayet vakaları artık kitlesel bir sorun haline dönüşmüş ve ciddi manada toplumsal huzurumuzu tehdit etmektedir. Bu olayların önüne geçmek için hep birlikte ve de hemen harekete geçmeliyiz. Bu konuda adım atmak için geç kaldığımız her dakika, bir başka insanımızın daha hayatını kaybetme veya onarılamaz zararlar görme ihtimali söz konusudur. Bugün adalet, eğitim ve ekonomi başta olmak üzere, ‘toplumsal cinnet’ hâlinin son bulması için bütüncül politikalar geliştirmek bir tercih değil; zorunluluktur.